Pazar, Nisan 25, 2010

Git!

yazdıklarımın gerçeğe yakınlıkları kadar,
avucumun içindeki kısacık çizgilerdi beni huzursuz eden..
gördüm ki mutluymuş insanoğlu,
bildim ki kafayı düzeltmiş böyle..
"iyi" dedim kendi kendime..
kısacık,içten, özentisiz bir "iyi".
dudaklarımı ısıtan adamlar üçüncü tekil kişiden de uzaklaşmışlarsa artık hayatıma,
durup dinlenmeye kalkabilirdim dikbaşlılığımla.
"haydi" dedim kendi kendime..
hevesli,ateşli,yeni yetme bir "haydi".
önümdeki yılların yolları henüz tükenmemişlerse ve dileklerim şansıma yakınsa,hala
gitmeye yeltenebilirdim tüm cesaretimle, tek başıma.

bu hırçın metropolun orta yerinde, çirkin kalabalıklarının arasında
kaldıysan etten duvarların yamacında, kırık aynalarınla, yalınayak
sen de git, bilmediğin uzaklara,suretinden yapılmış oyuncaklarınla.